Yüksekova, Hakkari’nin bir ilçesi olarak son günlerde trajik bir olayla sarsıldı. 10 yaşındaki Eslem, sokakta dolaşan bir grup köpeğin saldırısına uğrayarak hayatını kaybetti. Eslem'in ani ve trajik ölümü, şehirde büyük bir üzüntü ve infial yarattı. Olay, sadece aileyi değil, tüm Yüksekova halkını derinden etkiledi. Çocukların ve hayvanların birbirine tehlike oluşturmadığı bir yaşam alanı yaratma konusundaki eksiklikler, kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtı. Bu olayın ardından, Yüksekova Belediye Başkanı hakkında soruşturma izni verilmesi ise dikkatleri çekti.
Yüksekova’da yaşanan bu üzücü olay, daha önceki benzer vakaların unutulmasına yol açan bir durum olarak gözler önüne serildi. Şehirdeki sokak hayvanlarıyla ilgili sorunlar, uzun yıllardır süregelen bir meseledir. Yetersiz hayvan kontrolü, bakım ve rehabilitasyon hizmetleri, sokak köpeklerinin sayısının artmasına neden olmuş durumda. Yerel yönetimlerin bu konuda bilimsel ve sistematik bir yaklaşım benimsememesi, halk sağlığı açısından potansiyel tehlikeler yaratıyor. Olayın ardından açılan soruşturmanın sebebi olarak, belediyenin sokak hayvanlarıyla ilgili alması gereken önlemleri zamanında almamış olması gösterilmektedir. Bu durum, hayvanlara karşı duyarsızlığı ve bunun sonucunda yaşanan trajedileri beraberinde getiriyor.
Eslem'in ölümü sonrasında, Yüksekova Belediye Başkanı'nın görevindeki ihmal ve eksiklikler üzerinde durulmaya başlandı. Belediyenin, köpeklerin barınma ve tedavi ihtiyacını karşılayacak bir altyapıya sahip olmaması, olayın gelişiminde önemli bir rol oynadı. Soruşturma izni verilmesi, bu tür olayların meydana gelmemesi için gerekli adımların atılacağını gösteriyor. Uzmanlar, bu olayın ardından daha kapsamlı bir hayvan kontrol ve bakım politikası geliştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir. Yüksekova’daki bu trajik olay, sadece bir çocuğun kaybı değil; aynı zamanda sokak hayvanları sorununa karşı kamuoyunun dikkatini çekmeyi de başardı.
Yerel yöneticilerin, sadece insan hayatını değil, hayvanların da yaşam haklarını gözeten bir anlayışa sahip olmaları gerektiği bir kez daha anlaşıldı. Bu tür trajik olayların önüne geçmek için toplumun bilinçlendirilmesi, hayvan barınaklarına yatırım yapılması ve sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi için çalışmalar yürütülmesi hayati önem taşıyor. Yüksekova’da yaşanan bu olay, seferberlik çağrısını beraberinde getirerek, hem insan hem de hayvan yaşamının korunmasına yönelik bir adım atılmasını teşvik etmelidir.
Sonuç olarak, Yüksekova’da yaşanan bu üzücü durum, yerel yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda bir uyarı niteliğinde. Kamu sağlığı ve hayvan hakları konusunda atılacak adımlar, hem Yüksekova halkı hem de tüm Türkiye için önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu tür olayların bir daha yaşanmaması adına, bilinçli ve etkin bir yönetim anlayışının benimsenmesi şarttır. Eslem’in yaşamı, tüm Türkiye için bir ders olmalıdır; zira her can, hayatını sürdürebilmek ve huzur içinde yaşamak hakkına sahiptir.