İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, son haftalarda yolsuzluk iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmalarda dikkat çeken bir yöntem kullanarak, toplamda 1788 kez “hatırlamıyorum” yanıtını verdi. Bu durum, hem İsrail kamuoyunda hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Netanyahu’nun “hatırlamıyorum” yanıtını sıklıkla tercih etmesinin ardındaki sebep ne? Bu haberimizde, olayın perde arkasını, Netanyahu’nun stratejilerini ve yolsuzluk soruşturmalarının sonuçlarını ele alacağız.
Netanyahu, 2017 yılından bu yana çeşitli yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya kalmış durumda. Ülkede "Case 1000", "Case 2000" ve "Case 4000" olarak bilinen dosyalarda, rüşvet alma, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalarla yargılanıyor. Netanyahu, bu süreçte halkla ilişkilerini korumak ve eleştirileri karşılamak adına etkili bir strateji geliştirmiş durumda. Yıllardır süregelen siyasi kariyerinde sıkça başvurduğu “hatırlamıyorum” cevabını, kendisini savunmak için bir araç olarak kullanıyor. Bu yaklaşım, hem yargının sürecini uzun süreli hale getiriyor hem de kamuoyunda şüphe uyandırmaktan uzak durmasını sağlıyor.
İsrail’in bu en uzun süreli başbakanı olan Netanyahu, bu tür bir savunma mekanizmasını uygularken, aynı zamanda medyayı ve siyasi rakiplerini manipüle etme peşinde oldu. "Hatırlamıyorum" yanıtlama şekli, onun için hem bir savunma hem de bir kalkan halini aldı. Bu durum, onu pek çok sorudan muaf tutuyor gibi görünse de, yukarıda bahsedilen yolsuzluk iddialarının ciddiyetini göz ardı etmek mümkün değil. Savunmasında, zaman zaman iddialara dair sert karşılıklar da vererek, suçlamaları siyasi bir komplo olarak da çerçeveliyor.
İsrail’deki çeşitli siyasi partiler ve toplumun farklı kesimleri, Netanyahu’nun bu tavrını eleştiriyor. “Hatırlamıyorum” cevapları, halkın kendisine olan güvenine olumsuz yönde etki ediyor. Ulusal ölçekli anketlerde, Netanyahu’nun destek oranlarında belirgin bir düşüş yaşanırken, muhalefet partileri bu fırsatı değerlendirip halkın güvenini kazanmaya çalışıyor. Kamuoyu, Netanyahu’nun bu yöntemini sorgularken, yolsuzluk iddialarının üzerine gidilmesini talep eden sesler yükseliyor.
Özellikle genç nesil ve siyasetle daha az ilgilenen vatandaşlar, bu tavrı bir tür siyasi alay olarak değerlendiriyor. Netanyahu’nun böyle bir yaklaşım sergilemesi, halk arasında "siyasi elit" algısını pekiştiriyor. Birçok kişi, yolsuzluk iddiaları karşısında sorumlu siyasilerin hesap vermesi gerektiğini düşünüyor ve bu bağlamda Netanyahu’ya karşı çıkmakta kararlı.
Sonuç olarak, Netanyahu'nun yoğun baskı altında kaldığı bu süreç, sadece kişisel kariyeri için değil, İsrail siyaseti ve halkı için de büyük bir dönüm noktası olabilir. Kamuoyunun gözünde güvenin kaybolması, uzun vadede siyasi etkilerini sürdürebilir. Sosyal medyada da bu konudaki tartışmalar hızlanırken, Netanyahu'nun “hatırlamıyorum” stratejisi, tarihe geçecek bir siyasi vaka olarak kaydediliyor. İsrail’deki durumun geleceği için, bu soruşturmanın sonuçları büyük bir merakla bekleniyor.